Tiroit Nodülleri Tanı ve Tedavisi Ana Prensipleri

Tiroit Nodülleri Tanı ve Tedavisi Ana Prensipleri 

Tiroit
isimli organımızın içinde, normalde sağlıklı bir kişide olmaması gereken, yumrulara tiroid nodülü denir. Bazı tiroid nodülleri masum olup hiçbir tedavi gerektirmezken, diğer bazı tiroit nodülleri ürettiği hormonlar, büyüklüğü nedeniyle yarattığı baskı ve estetik şikayetler veya içerdiği kanser dokusu nedeniyle ayrıntılı tedavi gerektirir. 

Bu açıdan, bir hastadaki tiroit nodülünün doğru tanı yöntemleriyle en kısa zamanda incelenmesi ve hastaya doğru teşhisin konulması zorunludur. Doğru tedavi; ancak doğru tanı (teşhis) ile mümkündür. 

Tiroid ultrasonografisindeki görüntüsüne paralel olarak; içerikleri itibariyle tiroid nodülleri, 3 türdür: 

•    Katı doku içerikli solid tiroit nodülleri, 
•    Sıvı içerikli kistik tiroit nodülleri, 
•    Yarı sıvı-yarı katı doku içerikli semi-solid tiroid nodülleri. 

Troit nodülleri sintigrafideki görüntüsüne paralel olarak; fonksiyonu açısından 3 gruba ayrılır: 

•    Sıcak (hiperaktif, hot) tiroid nodülleri,
•    Soğuk (hipooaktif, cold) troid nodülleri,
•    Ilık (normoaktif, warm) troit nodülleri


Vücutta bulunan her yumru (nodül) gibi; troid nodülü de bir “kitle”dir. Vücutta herhangi bir organ veya dokuda bir kitle saptandığında, karşımıza çıkan ana soru: “Bu kitle kanser midir?” Bu soruyu cevaplamak için çeşitli görüntüleme ve biyopsi yöntemleri uygulanır.  Aynı yaklaşım tarzı tiroit nodülleri için de geçerlidir. 

Tiroid’de bir nodül saptandığında ilk sorumuz: “Bu tiroit nodülünde kanser var mıdır?” olmalıdır. Tedaviye, ancak ve ancak troid nodülünün kanser içermediğini ortaya koyduktan sonra, başlanmalıdır. Herhangi bir tiroit nodülünün içinde kanser olup olmadığını tanı yöntemleri ile ortaya koymadan tedavi veya takip yapılmamalıdır.

Troid nodüllerinde kanser görülme riski (olasılığı); ortalama %5’tir. Tiroit soğuk nodüllerinde kanser görülme riski daha yüksektir. Son zamanlarda yapılan ve yayınlanan bazı araştırmalarda; soğuk nodüllerdeki kanser riskinin tiroit sıcak (hiperaktif) tiroid nodülleri ve ılık (normoaktif) tiroid nodülleri ile yaklaşık aynı (%5) olduğunu belirtse de; halen tıp camiasındaki hakim görüşe göre kanser görülme olasılığı açısından en riskli troid nodülü türü soğuk (hipoaktif) tiroit nodülleridir.

Tiroid nodüllerinin tanısında (teşhisinde); 

•    Muayene, 
•    Tiroit hormonlarının ve troid oto-antikorlarının ölçümü, 
•    Tiroid ultrasonografisi, 
    Tiroit sintigrafisi, 
•    Tiroit ince iğne aspirasyon biyopsisi 
uygulanır. Ancak diğer tiroit hastalıklarından ayırt etmek için (ayırıcı tanıda) başka bazı ilave testler ve incelemeler de yapılabilir.

Tiroit nodüllerinin tedavisinde;

•    Cerrahi Tedavi (Tiroit Ameliyatı),
•    Ameliyatsız Tedavi seçenekleri,
•    Pasif takip
yöntemleri uygulanabilir. Ancak hastanın klinik durumuna göre ilave tedaviler de uygulanabilir.

Cerrahi tedavi (tiroid ameliyatı) ancak son seçenek olarak saklanmalıdır, sadece seçilmiş vakalarda uygulanmalıdır. Tiroit nodüllerinin kanser riski bertaraf edilmiş ise, kanser içermediği ortaya konmuş ise; ameliyatsız tedavi veya pasif takip uygulanabilir. Ancak, troid nodülünde kanser saptanmamış dahi olsa; ameliyatsız tedaviye rağmen büyümeye ve sayıca çoğalmaya devam ediyorsa, bu hastayı ameliyat etmek doğru bir strateji olur.

Ameliyatsız tedavi seçeneklerinin başında; sıcak (hiperaktif, hot) troid nodüllerinin radyoaktif iyot ile tedavisi gelmektedir.

Son yıllarda, erken teşhis ve etkin tedavi ile tiroid kanserlerinde ölüm oranı azaldıkça, bazı hekim ve araştırmacılar, soğuk da olsa tiroit nodüllerinde pasif takibi bir tedavi seçeneği olarak sunmaktadır. 

Tiroid nodülüne dönük tedavi edici hiçbir girişimde bulunmadan yapılan pasif takip, son zamanlarda, çokça tercih edilen, bazı araştırmacılarca ısrarla önerilen bir tedavi stratejisidir. Ancak, bu yönteme karşı çıkan araştırmacı ve hekim sayısı da oldukça fazladır. Pasif takip, 1 cm (10 mm) çapının altındaki tiroid nodüllerinde tercih edilebilir; ancak yakın hekim gözetimi gerekir.

Anasayfaya dön...